23 Şubat 2016 Salı

88. Akademi Ödülü Adayları (2016 Oscar)

     Yeniden merhaba! Yine uzun bir ara oldu ama o ara kadar uzun bir yazıyla döndüm. Bu yazıda sizlere Oscar'a aday filmlerden ve oyunculardan bahsedeceğim. Belli başlı kategorilerdeki filmlerin birçoğunu izledim. İzlemediklerim de ilgimi çekmedi açıkçası. Hadi hemen başlayalım :)

     The Martian: İlk izlediğim film bu oldu. Çıktığından beri merak ettiğim bir filmdi  aslında. Başrolde Matt Damon var. Konuyu kısaca belirteyim: Nasa'nın Mars'a gönderdiği 6 astronottan biri olan Mark Watney (Matt Damon), çıkan bir kum fırtınasında kayboluyor ve öldüğü düşünülerek diğer astronotlar görevi iptal edip oradan ayrılıyor. Watney bir şekilde hayatta kalıyor fakat Nasa ile iletişime geçemiyor. Uzun bir süre zekası ile kendine olanaklar yaratıp hayatta kalmayı başarıyor. Tabii karşısına bir sürü olumsuzluk çıkıyor ama tüm engelleri aşarak Nasa ile iletişime geçiyor. Bundan sonrasını anlatmayayım, izleyin. İzlemeye değer bir film. Oldukça heyecanlı ve çok keyifli. 2 buçuk saate yakın sürüyor ama hiç sıkılmayacaksınız emin olabilirsiniz. Bir hayatta kalma mücadelesi anlatılıyor ve her an "Kurtulacak mı, hayatta kalabilecek mi?" diye sorup duruyorsunuz kendinize. Bilim kurgu türünü seviyorsanız izlemeniz gereken filmlerden biri bu. Ayrıca filmde Jessica Chastain, Sean Bean, Chiwetel Ejiofor gibi oyuncular da var. Ben özellikle Game of Thrones'tan Ned Stark olarak bildiğimiz Sean Bean'i gördüğüme çok mutlu oldum. Bir de Chiwetel Ejiofor'u o kadar seviyorum ki her filmde oynasa şikayetim olmaz. Oyunculardan bahsetmişken oyunculuklara geleyim. Matt Damon'dan bahsetmeye gerek var mı bilmiyorum, çok severim ve oyunculuğunu da beğenirim. Sırıtan, göze çarpan bir olumsuzluk yoktu bence filmde. Filmin bir de kitabı varmış sanırım en kısa zamanda onu da alıp okuyacağım. Müzikler de güzeldi. Yani kısaca güzel film, keyifli bir 2 saat geçireceksiniz.

                                

The Martian'ın adaylıkları: En İyi Film / En İyi Erkek Oyuncu (Matt Damon) / En İyi Uyarlama Senaryo / En İyi Görsel Efekt / En İyi Yapım Tasarımı / En İyi Ses Kurgusu / En İyi Ses Miksajı.

     The Big Short: Kadrosunu görünce hemen izlemeliyim dediğim bir filmdi fakat bu kadrosuna rağmen filmi hiç sevmedim. İnanılmaz sıkıcıydı bir kere. Konusu aslında bunun en önemli nedeni. Tamamen borsa, bono, ekonomi konularıyla ilgili bir film ve sürekli benim hiç anlamadığım bu konudaki terimleri kullanıyorlar. Haliyle hiçbir şey anlamadım. Bitsin diye zorladım kendimi, yarım bırakmak istemedim. Sonlara doğru sanki bir hareket oldu gibi ama ı ıh sevemedim ya. O kadroya yazık olmuş gerçekten. Daha anlaşılır anlatılsaydı güzel bir film olabilirmiş aslında. Bir tek Steve Carell'ın rolünü beğendim. Brad  Pitt falan ne bileyim çok arkada kalmış. Bu da bir kitabın uyarlaması ama malesef sevemedim işte.

                                 

The Big Short'un Adaylıkları: En İyi Film / En İyi Yönetmen (Adam McKay) / En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Christian Bale) / En İyi Uyarlama Senaryo / En İyi Kurgu.

     Spotlight: Ben bu filmi çok sevdim. Konusu gerçek bir hikayeden alınmış. Boston'da yaşanan çocuk tacizlerini anlatıyor. Aslında kilisenin bu olayı nasıl örtbas ettiği ve The Boston Globe adlı gazetede oluşturulmuş bir ekip olan Spotlight'ın bu olayı nasıl ortaya çıkardığı anlatılıyor. Bir kere film çok akıcı. İzlerken hiç sıkılmıyorsunuz, The Big Short gibi değil yani :)) Oyuncular çok bilindik: Michael Keaton, Mark Ruffalo, Rachel McAdams gibi isimler var. Ortalama bir oyunculuk vardı. Öyle çok öne çıkan bir isim yoktu. Film bence tamamen hikayesi ve işleniş tarzıyla öne çıkıyor. En İyi Film Oscar'ını alır mı bilmem ama senaryo/kurgu dalında ödül kazanmasını umuyorum.

                                 


Spotlight'ın adaylıkları: En İyi Film / En İyi Yönetmen (Tom McCarthy)/ En İyi Kurgu / En İyi Özgün Senaryo.

     Steve Jobs: Adından da anlaşılacağı gibi bir biyografi filmi. Bu film nasıl En İyi Film'e aday olmamış şaşırdım doğrusu. Baya iyi film. Ben zaten bir Apple aşığı olarak beğenmemezlik edemezdim :) Şaka bir yana Michael Fassbender baya iyi iş çıkarmış. Filmin akışı da güzel. Çok fazla diyalog vardı ama bazı sahneleri var ki tekrar tekrar izlenesi. Fakat Kate Winslet'ın adaylığı umarım ödülle sonuçlanmaz çünkü daha iyileri var.

                                    

Steve Jobs'ın Adaylıkları: En İyi Erkek Oyuncu (Michael Fassbender) / En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Kate Winslet)

     Brooklyn: Yine gerçek bir hikayenin anlatıldığı bir film. Bu film, ne bileyim. Klasik bir aşk hikayesi. Ki ben aşk filmi izlemem pek, çok çok iyi bir şey olmadıktan sonra. Bu da yani ortalama bir film. Akışı güzel, kendini izletiyor ama En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu adaylıkları gereksiz gibi geldi bana. Bu film yerine aşağıda bahsedeceğim başka filmler aday olabilirmiş. Hatta olmalıymış.

                                    

Brooklyn'in Adaylıkları: En İyi Film / En İyi Kadın Oyuncu (Saoirse Ronan) / En İyi Uyarlama Senaryo.

     Room: Bir romandan uyarlama olan bu filmin ilk yarısı oldukça akıcı, konu da ilginç. İkinci yarısında tempo düşüyor ama işlenişini sevdim. Hem üzücü hem gerçek. Hoş bir film. Fakat yine Brooklyn gibi bu filmin de En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu adaylıkları olmasa da olurmuş.
                 
                               

Room'un Adaylıkları: En İyi Film / En İyi Kadın Oyuncu (Brie Larson) / En İyi Yönetmen (Lenny Abrahamson) / En İyi Uyarlama Senaryo.

     The Danish Girl:  Bu filmin En İyi Film adaylığı nasıl olmaz anlamış değilim. Room'dan da Brooklyn'den de çok çok daha iyi bir film. Bir kere konusu gerçek bir hikaye. Einar Wegener adlı bir ressamın kendini kadın gibi hissetmesi sonucu cinsiyet değiştirmesi anlatılıyor kısaca. Einar Wegener bu alanda bir öncü aslında. Hikaye de oyunculuklar da enfes. Eddie yine döktürmüş. Bu sene Leonardo DiCaprio'nun olması onun şanssızlığı olmuş. Bunun yanında Alicia Vikander umuyorum ki  En İyi Yardımcı Kadın ödülünü Kate Winslet'a kaptırmaz çünkü gerçekten hakediyor. Eddie'nin gölgesinde kalmamış hiç. Akademi lütfen bu ödülü Alicia'ya versin, çok üzülürüm aksi takdirde. Ayrıca gayet de En İyi Kadın Oyuncu adaylığı da alabilirmiş. Birçok alanda geride bırakılmış bu film, çok garip.

                                

The Danish Girl'ün Adaylıkları: En İyi Erkek Oyuncu (Eddie Redmayne) / En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Alicia Vikander) / En İyi Kostüm Tasarımı / En İyi Yapım Tasarımı.


     Bridge of Spies: Tom Hanks'in olduğu her filmi çok seviyorum. Bunu da fazlasıyla sevdim hatta yaptığım sıralamada göreceğiniz gibi en çok bu filmi sevdim. (Aslında The Danish Girl favorim fakat En İyi Film kategorisi üzerinden gittiğim için onu ekleyemiyorum.) Oyunculuklar iyi, zaten Mark Rylance En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu adayı. Kesinlikle de ödülü o almalı. İşleniş, akış, görsel gayet iyi. Konu çok sıradan, çok işlenmiş gibi gelebilir ama o sıradanlıktan eser yok. Sıkılmadım bir an. Umuyorum birkaç ödül alır. Bir de Tom Hanks'e bu rolü çok yakıştırdım ben. Özellikle şu yaşlarda ona tam uymuş.

                                 

Bridge of Spies'ın Adaylıkları: En İyi Film / En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Mark Rylance) / En İyi Özgün Senaryo / En İyi Film Müziği / En İyi Ses Miksajı / En İyi Yapım Tasarımı.


     Mad Max: Fury Road: Ben bu filmi nedense hiç izlemek istememiştim ancak izledikten sonra çok sevdim. Aksiyon dolu bir film. Gerçekten çok güzel olmuş. Ölümsüz Joe gibi garip tipler var, başta aslında pek odaklanamadım bu yüzden ama o kadar sürükleyici ki bırakamadım. Görseller de nefis. Hikayenin altında da güzel bir mesaj yatıyor. Bu film de favorilerim arasına girdi.

                                 

Mad Max'in Adaylıkları: En İyi Film / En İyi Yönetmen (George Miller) / En İyi Görüntü Yönetmeni / En İyi Kurgu / En İyi Yapım Tasarımı / En İyi Kostüm Tasarımı / En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı / En İyi Görsel Efekt / En İyi Ses Miksajı / En İyi Ses Kurgusu.

     Trumbo: Bu filmin En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde adaylığı var, bu nedenle izlemek istedim. Fena film değil, ama fazla uzatmışlar sanki. Evet Bryan Cranston güzel oynamış ama kazanacağını düşünmüyorum açıkçası. Yine bu da bir biyografi filmi. Komünist olduğu için ceza alan Dalton Trumbo adlı yazarın hikayesi anlatılıyor. Aslında konu gerçekten güzel, sanatta özgür olma durumunu da yansıtıyor fakat dediğim gibi daha farklı işlenebilirmiş belki de. Yine de izlenebilir bir film tabii.

                                   

Trumbo'nun Adaylıkları : En İyi Erkek Oyuncu (Bryan Cranston)

     Inside Out: İzlediğim tek animasyon filmi oldu Inside Out. O kadar çok sevdim ki başka bir animasyon izlemek istemedim. Çok keyifli bir film olmuş. Diğer adayların konularına baktım da Oscar'ı kaptırmaz başkalarına :)

                                     

Inside Out'un Adaylıkları : En İyi Animasyon Film / En İyi Özgün Senaryo.

     The Revenant: Vee The Revenant. Israrla sona bıraktım bu filmi, herhangi bir önyargım olmasın diğer filmlere diye. Büyük bir heyecanla bekledim izlemeyi fakat tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. Fazla abartılmış gibi geldi. Oyunculuk muazzam, ona asla sözüm yok. Leonardo bu sefer o Oscar'ı alacak, inanıyorum! Görüntü, efektler, makyaj vs. her şey harika. Ama film... Gerçekten orta ayarda bir film. Yani kötü bir şey demek de istemiyorum ama ben sevemedim. 2 saat 36 dk sürüyor film ve o kadar gereksiz uzun ki. Sahnelerin çoğu boşu boşuna uzatılmış. Mesela Leo'nun sürünmeleriyle en az 15 dakika geçiyor. Belki bu kadar yavaş olmasa güzel olurdu film, aslında içine çekebilecek bir yapısı var. Bir romandan uyarlama. Ama o kadar yavaş ki. Ben günlük hayatımda da yavaşlıktan hazzetmem aynı şekilde filmlerde de böyle ağır, durağan filmleri sevmiyorum sanırım. Açıkçası evet Leonardo DiCaprio kazansın, kazanmalı da ama En İyi Film Oscar'ını başka bir film almalı.

                                   

The Revenant'ın Adaylıkları: En İyi Film / En İyi Erkek Oyuncu (Leonardo DiCaprio) / En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Tom Hardy) / En İyi Yönetmen (Alejandro Inarritu) / En İyi Sinematografi / En İyi Kostüm Tasarımı / En İyi Ses Kurgusu / En İyi Ses Miksajı / En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı / En İyi Görsel Efekt / En İyi Kurgu / En İyi Yapım Tasarımı.


     Benim izlediğim filmler hakkında yorumlarım böyle. Aslında izlemek istediğim birkaç film daha vardı ama artık içimden gelmiyor açıkçası. Dikkatimi çeken ise çok fazla uyarlama filmin olması. Yani hem gerçek hikayelerin hem de biyografilerin işlendiği filmler öne çıkmış bu sene. Güzel de olmuş aslında. Bir de görseller çok iyi bütün filmlerde. Bu da sevindirici.

     Favorilerime gelince birkaç dalda sıralamamı yazacağım. Tahminlerim ile dilediklerim farklı birkaç konuda ama bakalım 28 Şubat gecesi neler yaşanacak :)

En İyi Film: Bridge of Spies > Spotlight >  Mad Max > The Revenant > The Martian > Room > The Big Short > Brooklyn.

En İyi Erkek Oyuncu: Leonardo DiCaprio (The Revenant)

En İyi Kadın Oyuncu: Bu alanda bir tahminim yok çünkü aday filmlerden sadece iki tanesini izledim.

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Mark Rylance (Bridge of Spies)

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Alicia Vikander (The Danish Girl)

En İyi Yönetmen: Alejandro G. Inarritu (The Revenant)

En İyi Uyarlama Senaryo: The Martian

En İyi Özgün Senaryo: Spotlight

En İyi Animasyon: Inside Out

En İyi Görsel Efekt: The Revenant



Aday listesinin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz. 28 Şubat gecesi töreni kaçırmayın! Törenden sonra kırmızı halı ve kazananlar için yine burada buluşmak üzere :)